Bildirilen çoğu advers reaksiyonların pek çoğunun abakavire mi, HIV hastalığının tedavisinde kullanılan pek çok ilaca mı, yoksa hastalığın kendisine mi bağlı olduğu belirsizdir.
Birçok yan etki bildirilmiştir ancak bildirilen bu yan etkilerin abakavir kullanımına mı , HIV hastalığı tedavisinde kullanılan diğer ilaç yada ilaçlara mı , yoksa hastalığın kendisine mi bağlı olduğu belirsizdir.
Aşağıda sıralanan advers reaksiyonların bir çoğu (bulantı, kusma, diyare, ateş, uykuya meyil, döküntü), abakavir aşırı duyarlılığı olan hastalarda sıklıkla gelişir. Bu nedenle, bu semptomların herhangi birinin bulunduğu hastalar, aşırı duyarlılık açısından dikkatle değerlendirilmelidir (bakınız bölüm 4.4). Çok nadir olarak, abakavir aşırı duyarlılığının dışlanamayacağı eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekroliz olguları bildirilmiştir. Bu tür olgularda, abakavir içeren ilaçlar daimi olarak bırakılmalıdır.
Aşağıda belirtilen yan etkilerin çoğunluğu tedaviyi sınırlayıcı nitelikte değildir: Bunların sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır: Çok yaygın (1/10’dan çok), yaygın (1/100’den çok, 1/10’dan az), yaygın olmayan (1/1000’den çok, 1/100’den az), seyrek (1/10000’den çok, 1/1000’den az), çok seyrek (1/10000’den az), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor).
Klinik Çalışma Verileri
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Anoreksi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, ishal
Seyrek: Pankreatit
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
Yaygın: Döküntü (sistemik semptomlar olmaksızın)
Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ateş, letaıji, halsizlik
Seçili Advers Reaksiyonların Tanımları Abakavir aşırı duyarlılık reaksiyonları
Bu ADR’nin belirti ve semptomlar aşağıda sıralanmıştır. Bu belirti ve semptomlar gerek klinik çalışmalardan gerekse pazarlama sonrası gözetim ile belirlenmiştir. Hastaların en az %10’unda bildirilen aşırı duyarlılık reaksiyonları metinde koyu renkli olarak belirtilmiştir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişen hastaların hemen hemen tamamında sendromun bir parçası olarak ateş ve/veya döküntü (genellikle makülopapüler veya ürtikariyal) olacaktır, ancak bununla birlikte bu reaksiyonların döküntü veya ateş olmadan geliştiği de olmuştur. Diğer önemli semptomlar arasında gastrointestinal ve solunum semptomları ve uykuya meyil ve keyifsizlik gibi yapısal semptomlar vardır.
Deri | Döküntü (genellikle makülopapüler ya da ürtikeryal) |
Gastrointestinal Sistem | Bulantı,kusma, diyare, karın ağrısı, ağızda ülserasyon |
Solunum Sistemi | Dispne, öksürük, boğaz ağrısı, erişkin solunum sıkıntısı sendromu, solunum yetersizliği |
Çeşitli | Ateş, uykuya meyil,keyifsizlik,, ödem, lenfadenopati, hipotansiyon, konjunktivit, anafılaksi |
Nörolojik/Psikiyatri | Başağrısı, paraestezi |
Hematolojik | Lenfopeni |
Karaciğer/pankreas | Karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme, hepatit, karaciğer yetersizliği |
Kas -İskelet | Miyalji(kas ağrısı), nadiren miyolizis, artralji, kreatinin fosfokinaz seviyesinde artış |
Üroloji | Kreatinin seviyesinde artış, böbrek yetersizliği |
ADR’ye bağlı semptomlar, tedavinin devam edilmesi ile kötüye giderler ve yaşamı tehdit edebilirler ve nadiren fataldirler.
Bir abakavir-ADR’yi takiben, abakavirin yeniden başlatılması, semptomların, hızla, saatler içinde geri dönmesi ile sonlanır. Bu nüks genellikle başlangıç tablosuna göre daha ağırdır ve yaşamı tehdit eden hipotansiyon ve ölüm tabloya dahil olabilir. Benzer reaksiyonlar, nadiren abakavir tedavisi sonlandırılmadan önce önemli aşırı duyarlılık semptomlarından yalnızca birinin (yukarı bakınız) bulunduğu hastalarda görülmüştür; son derece nadir olarak, ADR’lerin öncül semptomları olmayan hastalarda da (yani daha önce abakaviri tolere ettiği düşünülen hastalar), tedaviye yeniden başlanmasıyla aşırı duyarlılık reaksiyonları görülmüştür.
Laktik asidoz
Nükleozid analoglarının kullanımı ile genellikle ciddi hepatomegali ve hepatik steatozun eşlik ettiği laktik asidoz olguları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.4).
Lipodistrofi
Kombinasyon antiretroviral tedavi (KART) HIV hastalarında vücut yağının yeniden dağılımı (lipodistrofi) -periferik bölgelerde ve yüzde derialtı yağ dokusunun kaybı ve intraabdominal ve viseral yağ atışı, meme hipertrofısi ve dorsoservikal yağ birikimi (buffalo hörgücü) - ile ilişkilendirilmiştir.
Metabolik anormallikler
Hipertrigliseridemi, hiperkolesterolemi, insülin direnci, hiperglisemi ve hiperlaktatemi gibi metabolik bozukluklar KART ile ilişkili bulunmuştur (bakınız, bölüm 4.4).
İmmün Reaktivasyon Sendromu
Ciddi bağışıklık yetmezliği olan HIV ile enfekte hastalarda, kombinasyon antiretroviral tedaviye (KART) başlandığı sırada, asemptomatik veya rezidüel fırsatçı enfeksiyonlara karşı inflamatuvar bir reaksiyon gelişebilir. İmmün reaktivasyonu sırasında, otoimmün hastalıklar da (örn. Graves hastalığı) ortaya çıkabilir; ancak, bu olayların başlangıçla bildirildikleri zaman arasında geçen süre oldukça değişkendir ve bu olaylar tedaviye başladıktan aylar sonra ortaya çıkabilir (bakınız bölüm 4.4).
Osteorıekroz
Özellikle, ilerlemiş HIV hastalığı ve uzun süre KART kullanılması gibi, genel kabul görmüş risk faktörlerine sahip hastalarda osteonekroz olguları bildirilmiştir. Sıklığı bilinmemektedir (bakınız bölüm 4.4).
Laboratuar Sonuçlarında Saptanan Kimyasal değişiklikler
Kontrollü klinik çalışmalarda Ziagen tedavisine bağlı laboratuar anormallikler sık değildir ve oluş sıklığında Ziagen ile tedavi gören hastalarla kontrol kolları arasında fark yoktur.
Pediatrik yoyülasyon
3 ay ile 17 yaş arasında 1206 HlV-ile enfekte pediatrik hasta ARROW çalışmasına (COLİ05677), kaydedildiler, bu hastalardan 669T abakavir ve lamivudine kombinasyonunu günde bir kez ya da günde iki kez aldılar (bakınız bölüm 5.1).Erişkinlerle karşılaştırıldığında, gerek günde bir doz gerekse günde iki doz alan hastalarda, ek güvenlilik sorunu saptanmadı.
Pediatrik popülasyon:
Bir farmakokinetik çalışmasında (PENTA 15), virolojik olarak kontrol altındaki 12 aylıktan küçük dört hasta, günde iki doz abakavir artı lamivudine oral solüsyonundan, günde tek doza geçmişlerdir. 48. Haftada hastalardan üçünün viral yükü saptanamaz seviyede iken, birinin plazma HIV-RNA ölçümü 900 kopya/ml idi. Bu hastalarda güvenlilik endişesi oluşmadı.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
fazla dozda ZIAGEN kullandıysanız doz aşımı bölümünü okuyun ve doktorunuza başvurun.
Tüm beklenmeyen durumlar için eczacınıza ve doktorunuza başvurun.
İlaç Fiyatı | 824.32 TL |
---|---|
Barkodu | 8699522096107 |
Reçete | Normal reçeteli |
Etken Madde | Abakavir Sülfat |
İlaç Firması | Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş |
Atc Kodu | J05AF06 |
Geri Ödeme Kodu | A08626 |
Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar |
Sistemik Antiviral İlaçlar |
Virüslere Karşı Direkt Etkili İlaçlar |
Nükleozid ve Nükleotid Revers Transkriptaz İnhibitörleri |
Abakavir |
ZIAGEN fiyatı, kullanım şekli, diğer özellikleri ve tedavi amacı ile kullanıldığı hastalıklar bakımından özellikleri ZIAGEN 300 mg 60 film tablet için geçerlidir. ZIAGEN ilacının farklı dozaş ve formlardaki fiyatı, dozu ve iyi geldiği hastalıklar farklı olabilir.
ZIAGEN muadilleri içerik bakımından ele alınmıştır. Farklı ilaçların farklı hastalıklarda farklı tedavi yöntemleri olabileceği gibi farklı yan etkileri de olabilir. Muadil ilaçlar hakkında daha fazla bilgi için ilaç kullanma kılavuzu, prospektüs ve kısa ürün bilgilerine bakın.